01 Ekim 2025 06:51
TV+ Ekim ayında izleyicileri güçlü yapımlar ile buluşturuyor
Ekim boyunca TV+’ta ödüllü dizilerden yepyeni filmlere, spordan belgesellere kadar dopdolu bir kütüphane izleyicileri bekliyor. Bu ayın dikkat çeken içerikleri arasında 2025’in en çok konuşulan psikolojik gerilim filmlerinden olan “Öldürdüğün Şeyler” de yer alıyor.

ozgur haber

TV+ sonbaharda izleyicilerini ekranlara kilitlemeye hazırlanıyor. Ekim ayı içerikleri arasında 2025’in oldukça ses getiren yapımları yer alıyor.
Öldürdüğün Şeyler ilk kez ve sadece TV+’ta
TV+’ın Ekim seçkisi içinde, başrollerinde Ekin Koç, Erkan Kolçak Köstendil, Hazar Ergüçlü ve Ercan Kesal gibi sevilen oyuncuların yer aldığı “Öldürdüğün Şeyler” filmi dikkat çekiyor.
2025’in en çok konuşulan psikolojik gerilim filmlerinden olan Öldürdüğün Şeyler, dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yaptıktan sonra uluslararası festivallerde dikkatleri üzerine çekti. Filmin başarısı yönetmen Alireza Khatami’nin Sundance Film Festivali’nde kazandığı En İyi Yönetmen ödülüyle de taçlandı.
İlk kez ve sadece TV+’ta izleyiciler ile buluşacak olan film ile ilgili konuşan ünlü oyuncu Ekin Koç, “Öldürdüğün Şeyler oyunculuk yolculuğumda benim için önemli bir dönüm noktası. Böyle güçlü bir senaryonun parçası olmak, Alireza Khatami gibi uluslararası alanda ödüllerle takdir edilen bir yönetmenle çalışmak ve çok değerli oyuncu arkadaşlarımla yapımı paylaşmak benim için unutulmaz bir deneyimdi. Dünya prömiyerini Sundance’de yapmış, yönetmenine ödül kazandırmış bu değerli yapımın Türkiye’de ilk kez sadece TV+’ta izleyiciyle buluşacak olması beni çok heyecanlandırıyor. Bu filmi izleyicilerin de en az bizim yaşadığımız kadar derin bir deneyim olarak hissedeceğine inanıyorum” dedi.
Öldürdüğün Şeyler’de, annesinin şüpheli ölümü sonrası intikam duygusuyla hareket eden Ali’nin, babasına karşı öfkesini bahçıvanı Reza üzerinden yönlendirmesiyle başlayan hikâye; suç, vicdan ve aile bağlarının sorgulandığı çarpıcı bir anlatıya dönüşüyor.
Mayor of Kingstown dördüncü sezonuyla geri dönüyor!
Paramount’un dünya çapında beğeniyle takip edilen dizisi Mayor of Kingstown ise 27 Ekim’de dördüncü sezonuyla, ABD ile aynı anda, Türkçe dublaj seçeneğiyle ilk kez ve sadece TV+’ta olacak.
Başrolünde Mike McLusky rolüyle Jeremy Renner’ın yer aldığı ve Taylor Handley, Tobi Bamtefa, Hugh Dillon, Hamish Allan‑Headley, Derek Webster ve Nishi Munshi gibi oyuncuların da kadrosunda bulunduğu Mayor of Kingstown’ın yeni sezonu, önceki sezonların yarattığı gerilim ve çatışmaları derinleştirirken hikâyeye yeni ve kritik karakterler katıyor.
Ayrıca yeni sezonla birlikte Edie Falco, Lennie James ve Laura Benanti gibi isimler de hikâyeye dahil oluyor. Edie Falco, hapishane müdürü Nina Hobbs'u, Lennie James ise gangster Frank Moses'ı canlandırıyor.
Dördüncü sezon, Kingstown’da Rus mafyasının geriletilmesinin ardından ortaya çıkan güç boşluklarını ve Mike McLusky’nin kasabayı korumaya çalışırken geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor. Ayrıca yeni hapishane müdürü Nina Hobbs’un sert yaklaşımı, Mike’ın işini daha da karmaşık hale getiriyor.
The Great Lillian Hall: Broadway’in büyüsünü ekranlara taşıyacak
Broadway’in büyüsünü, hafızanın kırılganlığıyla buluşturan The Great Lillian Hall, sahnenin efsanevi isimlerinden Lillian Hall’un en parlak rolüne hazırlanırken yaşadığı içsel yolculuğu konu alıyor. Michael Cristofer’in yönetmenliğinde; Jessica Lange, Kathy Bates ve Lily Rabe gibi usta oyuncuların hayat verdiği film, sadece bir kariyer hikâyesi değil, aynı zamanda hafızayla, kimlikle ve hayallerle kurulan derin bir bağın da portresini çiziyor. Repliklerini unutmamak için savaşırken ışıkların altında kalabilme çabası, izleyiciyi hem kırılgan hem de ilham verici bir hikâyenin içine çekiyor.
New York’un büyüleyici sahne atmosferiyle birleşen bu duygu yüklü yapım, ilk kez ve sadece TV+’ta izleyiciyle buluşuyor.
Monsieur Aznavour ile TV+’ta hayallere uzanan bir yolculuk
Monsieur Aznavour, müzik tarihine altın harflerle yazılan Charles Aznavour’un hayallerine uzanan yolculuğunu izleyiciye taşıyor. Mehdi Idir ve Grand Corps Malade’in yönetmenliğinde, Tahar Rahim’in başrolde hayat verdiği film; 1930’lardan itibaren bir göçmen çocuğun tutkuyla dolu sahne arayışını, Edith Piaf’ın dokunuşuyla başlayan parıltılı kariyerini ve perde arkasındaki fedakârlıkları gözler önüne seriyor.
Müziğin dönüştürücü gücünü hissettiren bu biyografik drama hem Fransız şansonlarının zamansız büyüsüne hem de Aznavour’un unutulmaz yaşamına dokunaklı bir saygı duruşu niteliğinde.
Ekim’in öne çıkanlarından Natalie Portman ve Julianne Moore ile May December
2023 yapımı May December, usta yönetmen Todd Haynes’in imzasını taşıyor. Başrollerinde Hollywood’un iki dev ismi Natalie Portman ve Julianne Moore’un yer aldığı film, yıllar önce ülke gündemini sarsan bir aşk hikâyesinin yankılarını günümüze taşıyor. Bir oyuncunun, canlandıracağı karakterin gerçek hikâyesini daha yakından öğrenmek için o kadının hayatına girmesiyle başlayan film, sınırları zorlayan ilişkiler, geçmişin yükleri ve insan doğasının çelişkileri üzerine çarpıcı bir bakış sunuyor. May December, sadece güçlü hikâyesi ve etkileyici oyunculuklarıyla değil, ödül sezonunda yarattığı yankıyla da dikkat çekti. Film, sinema dünyasının en prestijli ödülü Oscar’da En İyi Orijinal Senaryo dalında aday gösterildi. Golden Globes’ta ise Charles Melton’a En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, Natalie Portman’a En İyi Kadın Oyuncu ve Julianne Moore’a En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü getirdi.
Sürükleyici bir politik gerilim arayanlar için Boy From Heaven
2022 yapımı Boy From Heaven, ödüllü yönetmen Tarik Saleh imzasını taşıyor. Film, Mısır’ın dini ve siyasi güç evrelerini incelikli bir şekilde işliyor. Tawfeek Barhom, filmde sade bir balıkçı köyünden gelen Adam rolüyle izleyici karşısına çıkarken, Fares Fares, Mohammad Bakri gibi isimler de ona karşı cephe alan karakterleri canlandırıyor. Hikâye, Adam’ın Kahire’deki Al-Azhar Üniversitesi’ne kabul edilmesiyle başlıyor; büyük imamın ani ölümüyle başlayan halefiyet çekişmeleri içinde, Adam, istenmeyerek bir istihbarat ajanın ağına çekiliyor. Cannes’da En İyi Senaryo ödülünü kazanan film, İsveç’in 2023 Oscar adaylığı için seçtiği eser olmasına rağmen finalist olamasa da derin temaları ve atmosferiyle hafızalardan silinmiyor.
Hırs ve stratejinin kesişim noktası bir belgesel ‘Berlusconi: Condemned to Win’
Berlusconi: Condemned to Win belgeseli, 10 Ekim’den itibaren ilk kez ve sadece TV+’ta izleyiciyle buluşuyor. Üç bölümden oluşan yapım, İtalya’nın en tanınmış medya patronlarından ve eski başbakanlarından Silvio Berlusconi’nin medya dünyasından futbol kulübü sahipliğine, oradan da siyasi güce yükselişini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Berlusconi’nin futbol ile politika arasındaki çarpıcı bağlantılarını ve başarılarının toplumsal maliyetini mercek altına alan belgesel, yönetmen Sam Blair’ın titiz çalışmasıyla hayat buluyor. İzleyiciyi hem güç hem hırs hem de stratejinin kesişim noktasına taşıyan bu yapım, Berlusconi’nin hayatının bilinmeyen yönlerini keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir deneyim sunuyor.
Kültür - Sanat haberleri

Van Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı tarafından ücretsiz yaz konserleri düzenlendi

Türk Sineması Belgrad Türk Film Günleri kapsamında Sırbistan'da izleyicilerle buluşacak

“Kendime Kıyamam” adlı komedi oyununu sahnelemeye hazırlanıyor

Türk Telekom’un gençlik markası Selfy festival coşkusunu Selfyfest'le kampüslere taşıyor

Keşan Kültür Evi projesine Tarihi Kentler Birliği’nden tam destek
